Bir dönem daha biterken bazı çocuklar ilk karneleri ile karşılaşacak, bazıları ise bir karne daha alacak.
Karneler genellikle aile içinde önemli bir yere sahiptir. Çocuğun o dönem okul içerisinde ne kadar başarılı olduğu, ne kadar ders çalıştığı, derste ne kadar çok parmak kaldırıp söz istediği bir karne ve rakamlarından anlaşılabilir.
Karneye baktığımızda, çocuğun sosyal ilişkilerinde sorun çözmede, empati kurmada ne kadar başarılı olduğu, matematikteki simetriyi anlayabilmek için ne kadar çabaladığı, fen bilgisi dersinde öğrendiklerini günlük yaşamında nerelerde kullandığını ne yazık ki göremeyiz. Bu nedenle karnede görülen notların, kısıtlı bir sürenin, belirli veriler çerçevesindeki öznel değerlendirmesi olduğu unutulmamalıdır.
Karne gününden bir kaç gün sonra çocuğunuz ile geride kalan dönemi her bakımdan ( dersleri, sosyal ilişkileri vb.) değerlendirmek üzere sohbet edebilirsiniz.
Çocuğunuzun okul dönemi içerisinde en çok neleri öğrenmekten keyif aldığını, hangi alanlarda kendini başarılı gördüğünü, hangi konuyu daha derinlemesine öğrenmek istediğini konuşmak, çocuğunuzun tüm okul hayatı boyunca karşılaşacağı öğrenme merakını ve sağlıklı bir kendilik algısını perçinler. Neleri daha iyi yapmak istediği, düzeltmek istedikleri için çözüm alternatifleri üzerinde konuştuğunuzda ise kimsenin mükemmel olmadığını, hepimizin daha iyi olmak istediğimiz konulara emek harcamamız gerektiğini vurgulayabilirsiniz.
Bu dönemi kapatırken çocuğunuz ile mutlaka sosyal ilişkilerini de gözden geçirin. Arkadaşlık kurmakta ve sürdürmekte zorlandı mı? Arkadaşları ile arasında sorun olduğunda çözebildi mi? Yakın arkadaşı var mı? Sınıfında veya teneffüste vurarak şakalaşan, birine laf atarak eğlenen akranları var mı? Yetişkinlerle/öğretmenlerle rahat konuşabildi mi? Sorunları olduysa iletebildi, netice alabildi mi?
Çocuğunuzun karnesini ödüllendirdiğinizde, sadece ödül için çalışması gerektiği bağlantısını kurabilir. Halbuki kendini denetleyebilmesi ve bağımsızlaşabilmesi için çocuğunuzun kendisi için öğrenmeyi içselleştirmesi gerekir. Çocuğunuzun başarılı bulduğunuz alanlarını takdir ederken, gelişmesi gerekenleri üzerinde çözüm odaklı konuşabilirsiniz.
Aynı şekilde ”kötü” bir karne için çocuğunuzu cezalandırdığınızda (eğer işe yararsa) çocuğunuz bunu tüm benliğine yönelik bir ceza olarak algılayacaktır. ”Ben şu konuda henüz yeterince iyi değilim” yerine” Ben başarısız biriyim” düşüncesi oluşacaktır. Bu düşüncenin yerleşmesi ile öz güven, kaygı sorunları da beraberinde gelir. Ayrıca başarısız olduğunu düşünen çocuk kendini geliştirmek için emek harcamaktan, çalışmaktan kaçınmaya başlar.
Çocuğunuzun okulda karşılaştığı zorluklar için yaşına uygun sorumluluk alması için ona rehberlik edebilirsiniz. Ancak ebeveyni olarak mutlaka çocuğunuzun belirli bir alanda neden zorlandığını araştırmanız gerekir. Dersin çocuğunuzun seviyesine uygunluğu, öğretmenin anlatış tarzı, çocuğunuzun öğrenme stili, okul ortamında zorbalık, çocuğunuzun günlük yaşamında önemli değişiklikler, fiziksel sağlığı gibi bir çok etken olabilir.
Unutmayın okul karnesi çocuğun bütününü tanımlamaz; akademik performansını değerlendirir ve çocuklar uygun stratejiler ile gelişmeye her daim açıktır.
Ayşe Başak Erk
Uzm. Gelişim Psikoloğu